20 Eylül 2007 Perşembe

Bana iyilik yapma gücü ver



Kalp hissedebilmeyi dilediğinde mahzun gönülleri o gönüller için bir fener kesilir.Kalp sahibi farkında değildir dıştaki yansımasının ne olduğundan ama onun ışığına ihtiyaç duyanın gönlü hissetmiş ve akıtmıştır gönlünü ona doğru.
İlk günden farkında olmadan gözlerim hep bir kız öğrencime odaklandı, hissettiklerimin dışında görünürde bir sebep yoktu bunun için.Tek tek inceledim sınıfımdaki yüzleri ama hiçbir yüzde öyle takılı kalmadı gözlerim.Utanmasam ilk günden yanıma gelmesini isteyip bir teneffüsü beraber geçirelim diyecektim.Konuşmalarımızdan hislerimin nedenini bulmaya çalışacaktım.Tuttum kendimi, daha çok erkendi hem çocuk neden açılsındı ki bana ilk günden.
Bugün yılın ilk rehberlik dersine girecektim.Ders dışında onları tanımaya yönelik bir etkinlik yapabilirdim.Gözlerimin dalıp gittiği kızımla da sohbet edebilirdim.Bunu heyecanıyla son ingilizce dersinden çıktım, rehberlik heyecanı sarmıştı beni.
Öğretmenler odasına girmek üzereyken gözlerimin takılıp kaldığı kız öğrenci geldi yanıma.
''Rehberlik dersine girmesem, bana izin verir misiniz ?'' dedi.
İçimden ben kaç gündür bu dersi bekliyorum senin için demek istedim, diyemedim.
Sadece büyük bir hayal kırkılığıyla neden diye sorabildim.Cevap alamayınca bir köşe bulup oturduk, tüm yüreğim açmıştı artık ona kapılarını.Anlat dedim, önce gözyaşları geldi dile...
Kısa bir süre onları dinledim, gözyaşı neleri anlatır bilirdim ben...Sözcüklere geldi sıra, her kelime gözyaşına paralel yoğunluktaydı...(Rehberlikte gizlilik esas olduğundan sözcükler yer alamamkta bu postta).
Vakit rahmet ayıydı ve rahmet sağnak sağnak yağmaya devam etmekteydi.Rahmeti anlatmak istedim ona, yalnız olmadığını ve yaşamakta olduğunu kaldırabilecek gücün ona verildiğini söyledim.Geçecek herşey iyi olacak dedim.Gün gelecek o dönemde yaşadıklarım daha farklı kılmış benim yüreğimi diyeceksin dedim.Zorluklar olgunlaştırı insanı , yeter ki pes etme dedim.
Konuşmamız bittiğinde yüzünde küçük de olsa bir tebessüm oluşmuştu.
Öğretmenler odasına girdim konuşma boyunca gözlerimde kurduğum setleri fırlatıp attım ve bıraktım gözlerimdeki yaşları...
Ay rahmet ayıydı, kalp mahzun gönüllere ulaşmayı dilemişti.Hiç farkında değildi kalp dıştaki yansımasından.Ne kalp sahibi ne de mahzun gönül sahibi birbirinin farkındaydı.İki gönlü de hükmü altında tutan buluşturmuştu iki yüreği aynı noktada.
Vakit rahmet vaktidir...

12 yorum:

Adsız dedi ki...

sabah okuyup yorum yazıcam şimdi uykum var..

Adsız dedi ki...

siftah bizden bereket Allah'dan

Adsız dedi ki...

Bütün kalpler O rahmet sultanının elinde değil midir zaten.'Yere göğe sığmam ,yalnız inanan kulumun kalbine sığarım 'diye buyurmamış mı O GÜZELLİKLR SULTANI.Asıl mesele onu bulmakta.Sevdiği kulunu başkalarına da sevdiren YARADAN ,kalpten kalbe bir yol çizmiş kader çizgisinde.Rahmet tecellilerinin kalbinizde ummana dönüşmesi temennileriyle...

Adsız dedi ki...

Allah için almina kübra yazmayınca bak ne gelen va ne giden..FORUM MORUM O yazmazsa bak böle 3 te kalırsın..onun 2 si bana ait onları geç kaldı 1..yoruma gerek yok..kübra nerdeysen gel..

Adsız dedi ki...

canım dün yoğundum hiçbir şey yazamadım bu günde hiç havamda değilim. ama belli olmaz benim işim her an yazabilirim

almina dedi ki...

murat papak;
Kemmiyet değil keyfiyettir önemli olan...

almina dedi ki...

Kübra;
Hasta mısın yoksa.Senin havanda olmadığını pek görmedik de biz.
Süt liman ortalık, ne güzel.
Canım sen keyfine bak.Havalar nasıl olursa olsun senin havan iyi olsun yeter.

Adsız dedi ki...

kemmiyet bütün bütün önemsiz değildir..

Adsız dedi ki...

kübra nerdesin?

almina dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

canım, benim işim belli olmaz demiştim sana.Havaya giremedim hala ben.

Adsız dedi ki...

kübra dedi ki...
canım, benim işim belli olmaz demiştim sana.Havaya giremedim hala ben.

bunu kim yazdıysa çok komik kendileri
kübra olmaya ne kadar mereklı olan varmış ama siz sadece adımı yazarak yorum yaparsınız kübra olamazsınız