7 Ocak 2008 Pazartesi

YORGUN BİR ÇOCUK İÇİMDE

Yorgunluğu iliklerime kadar hissetiğim anlar olur benim.Bedenim değildir yalnızca yorgunluk sancısı çeken.Sanki bana ait olan her zerre bunu ayrı ayrı duyumsamakta.
Kendimle kalmak ve bana ait olanlara kulak vermek istiyorum.Benden uzaklığım O'ndan uzaklığımla doğru oranıtlıdır, bilirim ben.Hatta yorgunluk sebebimin kendimle olamamkla ilgili olduğunu da bilirim.Yüzlerce öğrenci, yazılı kağıdı ve nefsime ağır gelip de haftada en az üç defa kurmak zorunda kaldığım cümleler arasında kaybolduğumun da farkındayım.
Sabah uyandığım an ile gecenin gelişindeki anın farkındayım sadece bu ara.Uyanıyorum ve start alıyorum, servis-okul-ders-ödev takibi-öğrenci görüşmesi-yazılı-tenefüs-servis-toplantı-seminer-ders...Gece yarısını geçmiş işte yine çoktan oysa yapacak ne çok şeyim vardı benim...
Kendimi duyumsayamadığım anlarda bir çocuk belirir hep içimde.Yüreği hayatla tanışalı henüz iki üç yıl olmus saçları kar beyazı, taraklara düşman olacak kadar da kıvrımları olan o beyaz saçlı kızın yüreğidir yüreğim o anlarda.Savunmasız, saf ve kırılgan.Tüm takvimlere ve yetişkin tanımlarına inat öylece durur o içimde.Her zamankinden alıngan, her zamankinden hassas olmama nedendir büyüyememk.Ve yorgun anlarım yetişkinliğe olan mesafemi uzatır.Hayat bu deyip geçemem olan hiç bir şeyi.Ve yorgunluğuma yorgunluk katarım...
Mola hakkımız keşke sadece belirli vakitlere hapsedilmemiş olsa.Kendimizden uzaklaştığımız an mola hakkı isteyebilsek.Büyütsek içimizdeki kırılgan yüreği.İlgi göstersek içimizde beliren o saf ve düzeni algılamakta zorlanan miniğe.Biz içimizdeki çocukla bir bütün olup özümüze yaklaşsak.Bilsek bizi bilmenin O'nu bilmek olduğunu.VE bilsek yorgunluk sebebimizin aslında O'ndan uzak olmak olduğunu.

6 yorum:

H2o dedi ki...

"....Her zamankinden alıngan, her zamankinden hassas olmama nedendir büyüyememek..."
benimde sorunum bu sanırım...
sanki beni izliyor gibisin, içimi okuyup yazıyorsun...
nasıl yazpıyorsun bunu hocam?
;)...

deniz misal dedi ki...

içimi acıttı yazın, ne kadar doğru söylemişsin 'yorgunluk sebebimizin aslında O'ndan uzak olmak olduğunu'
ancak bu kadar net anlatılabilirdi.
ben de acaba benim saatim mi hızlı işliyor, yoksa bana mı 24 den az altın veriliyor diye düşünmüştüm tam da bugün. elimi eksik açtığımdanmış meğer... farketmeme sebep olduğun için arkadaşımsın ve bu kadar seviyorum seni.

almina dedi ki...

sedaİstan;
Aslında büyüyememk sorun edilmeli mi gerçekten bilmiyorum.Büyümeyi beceremeyenler güzel olana ulaşmak bir şeyleri düzeltmek için tüm büyüklerden çok çalışmakta :).
Seni izleyen ben değilim, kalbimdir tesirin altında olan.Hiç bana sormaz kapısından içeriye kimlerin girebileceğini.Onlar girer içeri be sonra farkına varırım.Bendeki misafirliğinden çok hoşnutum ama ben :).
Sevgiler...

almina dedi ki...

deniz misal;
Bast-ı zaman kılmak lazım tüm zamanları.Anlara neler sığdırmıştır O'na yakın olabilenler.
BEN DE SENİ SEVİYORUM :)

zeyno dedi ki...

İçimizde hep bi çocuk vardır aslında an gelir hüzünlenir, an gelir neşe saçar etrafa. O çocuk kimi zaman şefkat ister, birilerine güven hissi duymak ister,ister ister ister işte....

almina dedi ki...

Zeyno;
Hepimizin içinde var o çocuk sanırım :)